Elazığ Gerçekleri

DEM Parti Elazığ İl Örgütü tarafından Suriye ve Rojava’da yaşananlara dikkat çekilen oturma eylemleri sonrasında açıklamalarda bulunan DEM Parti Elazığ İl Eş Başkanı Ali Yıldırım;   “Bugün burada, insanlığın ortak değerlerini savunmak, Suriye ve Rojava’da süren katliamlara karşı sesimizi yükseltmek, Türkiye’deki barış talebini haykırmak ve cezaevlerindeki siyasi tutsakların yaşam hakkını savunmak için bir aradayız. Suriye’de ve Rojava’da halklara yönelik saldırılar her geçen gün derinleşmektedir. Bu bölgede Kürtler, Araplar, Süryaniler ve diğer topluluklar, eşitlik, özgürlük ve kendi geleceklerini belirleme hakkı için mücadele ederken, askeri operasyonlar ve çatışmalı savaş politikaları halkların yaşamını hedef almaktadır. Özellikle Kürt Halkı’nın kendi statüsünü talep etmesi meşru bir hak iken, bu hak uluslararası ve bölgesel güçlerce baskı altına alınmakta, yok sayılmaktadır.” dedi

“Halkların Eşit Haklara Sahip Olduğu Bir Barışın Derhal Hayata Geçirilmesi Lazım”

Açıklamalarını sürdüren Yıldırım; “Buradan bir kez daha dile getiriyoruz: Barış ve adalet, ancak halkların eşit haklara sahip olduğu bir düzenle mümkündür. Kürt Halkı’nın ve halkların eşit haklara sahip olduğu bir barışın derhal hayata geçirilmesi lazım. Çatışmalı savaş politikaları terk edilmeden ne Suriye’de, ne Rojava’da, ne de Türkiye’de barış mümkün olabilir. Türkiye’de barışın inşasını savunduğumuz bu dönemde, cezaevlerindeki hak ihlalleri ise ayrı bir vicdan yarasıdır. Siyasi tutsaklar, temel insan haklarından mahrum bırakılarak adeta ölümle yüz yüze bırakılmaktadır. Bu uygulamalar, insan onuruna ve hukukun evrensel ilkelerine aykırıdır. Tüm siyasi tutsakların serbest bırakılması yalnızca hukuki değil, insani bir zorunluluktur.

Ayrıca bölgede süren savaş politikaları, insan haklarını gasp etmekle kalmayıp, barış içinde bir arada yaşama iradesine de darbe vurmaktadır. Halkların iradesi yok sayılarak sürdürülen bu politikalar, çatışmaları derinleştirmekte ve binlerce insanın yaşamına mal olmaktadır.

Bugün buradan yetkililere ve uluslararası topluma çağrıda bulunuyoruz:
     • Suriye ve Rojava’da süren katliamlar derhal durdurulmalıdır.
• Çatışmalı savaş politikaları terk edilmeli, halkların iradesine saygı gösterilmelidir.

• Halkların eşit haklara sahip olduğu bir düzen için barışçıl ve eşit bir yaşam için adım atılmalıdır.
          • Cezaevlerindeki siyasi tutsaklar bir an önce serbest bırakılmalı, insan hakları ihlallerine son verilmelidir.

 Bizler, burada gerçekleştirdiğimiz  oturma eylemiyle bu adaletsizliklere dikkat çekmek ve barış talebimizi bir kez daha güçlü bir şekilde haykırmak için toplandık. Sesimizi bastırmaya çalışanlara inat, barışı, eşitliği ve özgürlüğü savunmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.
Katliamların durdurulması, çatışmalı savaş politikalarını terk edilip, barışı gölgeleyen katliamların durdurulması, siyasi  tutsakların özgürlüğü, halkların eşit haklara sahip olduğu bir düzenin sağlanması acil ve elzemdir.” ifadelerini kullandı