Elazığ Gerçekleri

Fırat Üniversitesi’nde yaşadıkları mobingi dile getiren çok sayıda akademisyen ve personelin haber merkezimize ulaştığını yaşadıkları mobing ile ilgili açıklamalarda bulunduğunu daha önce ifade etmiştik. Mobinge maruz kalan çok sayıda akademisyen ve personel yaşadıkları mobinge bağlı olarak  bedensel ve ruhsal sağlıklarını kaybetme noktasına geldiklerini ifade ettiler.  Çok sayıda akademisyen ve personel yaşadığı mobing sonrasında kanser olduğunu ifade ettikleri akademisyenin yaşadıklarını anlatarak; “Fırat Üniversitesi’nin mobingi kanser etti” şeklindeki yorumda ortaklaştılar.   Mobingin son bulması için Fırat Üniversitesi Rektörü Prof Dr. Fahrettin Göktaş’a da  çağrı yapan akademisyenler ve personeller  aksi durumda  yaşadığı mobingin kanser olmasına neden olduğunu ifade ettikleri akademisyen ile aynı kaderi paylaşacaklarını dile getirdiler.

   Rektör Göktaş  Güç Dengesini Korumak İçin Mi  Bölüm Başkanına Etki Etmiyor?

 Yaşadığı mobing sonrasında kanser olduğu ifade edilen akademisyeni kansere götüren mobing süreci ise kaynaklarımız tarafından şu şekilde anlatıldı: Akademisyen görev yaptığı Elazığ ve bölge için hayati öneme sahip  birimin kapatılmaması için  2 ay boyunca  tüm hasta yakınlarını  bilgilendirip, gereken mercilere bu durumu iletmeye yönlendiriyor. Kendisi de başhekim, dekan, rektör yardımcısı ve rektör ile defalarca randevu alarak  görüşmelere gidiyor. Evraklar iletiyor. Hepsi her anlamda yanında olduklarını hissettiriyor. Ancak onlara rağmen ve onlarında bu birimi kapatmayı  istemediklerini belirtme gayretlerine rağmen, iddiaya göre  bölüm başkanı öfke ve kinle; “Kapatılacak” diyor. Bölüm kapanıyor. Akademisyenler ve personeller yaşanan bu tablonun nedenin ise rektör Fahrettin Göktaş’ın  mevcut güç dengelerini  koruma adına bölüm başkanına etki etmemesi olarak yorumluyorlar.  Hatta akademisyenler ilgili bölüm başkanın  hastaneyi ve üniversiteyi yönlendiren ana  güç kaynağı olduğunu da dile getiriliyor.

Verdiği Sicil Cezası Mahkeme Tarafından Haksız Bulunuyor

 Eski rektör yardımcılarından biri olan bu bölüm başkanı aynı zamanda  ilgili akademisyenin  eski arkadaşı olmasına karşın takındığı bu tutumun  rektör yardımcısı olduğu dönemde  akademisyenin kendisine oy vermemesinden kaynaklandığı dile getiriliyor. Akademisyene yönelik mobingin de  seçimin yapıldığı günden bu yana devam ettiği de kaydedilirken  Akademisyenin ilgili bölüm başkanın rektör yardımcısı olduğu dönemde   23 kez soruşturma yaşadığı da öğrenildi.

Ayrıca yaptığımız araştırmalarda,  olayın tanıkları yaşanılan süreci şu şekilde anlatılar;   bölüm başkanın ilgili akademisyenin odasını  kendi yanına alıp ayrılma taleplerini de   engellediği  bölüm içinde  kendi adamı olarak nitelendirilen şahsın  akademisyene  küfür etmesine  karşın  küfür eden şahısa  değil de ilgili akademisyene ceza verilmesini sağladığını kaydettiler.  Akademisyene verilen sicil cezasının ise mahkeme tarafından haksız bulunduğu ve cezanın mahkeme kararıyla geçersiz hale geldiği bilgisine ne de ulaştık.  Sonuç olarak yaşadığı bu süreç akademisyenin kanser olmasına neden oluyor.   

Akademisyene Raporlu Olduğu Süreçte Bile Ceza Verilmek İstenmiş

Akademisyenin kanser olmasına rağmen bölüm başkanın, akademisyene uyguladığı mobingin bitmediğini dile getiren kaynaklarımız akademisyenin kanser olduğu dönemde  6 aylık  raporlu olduğu dönemde  dahi  sicil cezası yazdırdığını ancak haksız bir ceza olduğu için bu cezanın da geri alındığını dile getirdiler. Akademisyenin şu anda yaşadığı sürecin sonunda yakalandığı kanser hastalığının nüks etmemesi için uğraştığı ancak yaşadığı ağır süreçten dolayı  çok üzgün ve mutsuz olduğu da ifade edildi.