Elazığ Gerçekleri

Geçtiğimiz günlerde AFAD Elazığ İl Müdürlüğü’nün konteyner kentte kalanlara  gönderdiği tebligat ile depremzedelerden  kaldıkları konteynerleri terk etmelerini istediğini konteynerleri tek etmeyen depremzedelerin ise zor kullanılarak tabiri caizse sokağa atılacağını kamuoyunun gündemine taşımıştık.  Haberimizin ardından sitemize ulaşan konteyner kentte kalan hasta ve yaşlı vatandaşlar yaşadıkları zorlukları anlattılar.  

“Başları Parasal Yönden Ne Zaman Sıkışsa Çareyi Konteynerda Kalan Garibanları Dışarı Atmak Da Arıyorlar” 

 Konteyner kentte kalan ve hastalığı nedeniyle  teyzesinin kızı tarafından bakımı üstlenen  İbrahim Hakkı İnce; yaptığı açıklamada;  79 yaşında koah hastası bir depremzedeyim. 2020 yılından bu yana konteyner konteyner dolaştırılıyorum.  Tek gelirim 4 bin 200 lira olan yaşlılık aylığıdır. Buna rağmen bizi bu konteyner kentten çıkartmak istiyorlar.  Bu gelirim ile ben nerede kiralık ev bulabilirim.   Sürekli oksijen cihazına bağlı bir şekilde yaşıyorum. Yarın beni buradan çıkarttıklarında ben bu cihazı nereye takıp kullanacağım?  Bize buralar geçiciydi diyorlar.  Tamam bizde geçici olduğunu kabul ediyoruz. Ancak bunun süresi neye göre belirleniyor? Bu süre vicdani bir süre mi? Yoksa  bu süre devlet kalıcı bir çözüm bulana kadar mı? Biz halk olarak size 20 yıl sorunları çözün diye süre verdik.  Madem ki biz bu 4 yılı değerlendiremedik ve durumumuzu düzeltemedik. Siz  peki görevinizi yaptınız mı?  O zaman siz de bırakın gidin.  Başları parasal yönden ne zaman sıkışsa çareyi konteynerda kalan garibanları dışarı atmak da arıyorlar.  Gelsinler oksijen cihazımda dahil olmak üzere bütün eşyalarımı vereyim satında açığınızı kapatın.  Yeter artık ben bıktım bıktım…”dedi 

“Ben Bu Kirayı Vermek İstesem Bütün Maaşımı Versem Bile 800 Lira Açığım Oluyor”

 AFAD yetkililerinin kendilerini 4 yıl da durumlarını düzeltemediği için suçladığını dile getiren İnce; “Kalıcı çözümü 4 yıldır bekliyoruz.  Biz kimseyi suçlamazken yetkililer; ‘Niye bu 4 senede durumunuz düzelmedi? Biz ne yapalım burası geçicidir.’ Diyorlar. Devlet olarak sorunları çözmek sizin görevinizdir.  Bu konteynerlarda kalan vatandaşların çoğu benim gibi ya yaşlılık aylığı alıyor. Ya    dul ve yetim maaşı yada sakatlık maaşı alıyor. Zaten durumu iyi olanı bağlasanız  burada durmaz. Kiralık ev bulmak için Han köyüne gittim. İki katlı evin birinci katı için 5 bin lira istediler.  Köyde bile kira bu kadar… Ben bu kirayı vermek istesem bütün maaşımı versem bile 800 lira açığım oluyor. İnsan biraz elini vicdanına koyacak kardeşim.  Bu devleti yönetenler ellerini vicdanlarına koyup yönetsinler. Ne istiyorsunuz bizden!  Kimi nereden kovuyorsunuz? Caddelere mi çıkalım? Zorla çıkarttıklarında ben polise direnmem alırım bavulumu çıkar giderim. Eşyalarımı bile almam.” ifadelerini kullandı.

“Her Türlü Yurttaşlık Görevini Biz Yaptık Ama Onlar Bizden Daha İyi Yaşıyorlar”

 Daha önce kaldıkları Demirtaş köyündeki  konteynırlardan çıkartıldıklarını ve çıkartıldıkları konteynırlara Ahiska Türklerinin yerleştirildiğini hatırlatan İnce;  “Ahiska Türkleri burada kurtuluş harbine katılmadı. Şehit vermedi.  Askerlik yapmadılar, vergi vermediler. Her türlü yurttaşlık görevini biz yaptık ama onlar bizden daha iyi yaşıyorlar.  Biz onlara niye yapıyorsunuz demiyoruz.  Onlara da yapın bizi de aç ve çıplak bırakarak  yapmayın. Delikanlı olun. Ben yerimden kalkamıyorum.  Bana Allah razı olsun  teyzem kızı bakıyor.  Teyzem kızı da hasta ve yaşlı bana nereye kadar bakacak?  Benim bırakın buradan çıkartılmamı benim bakıcıya ihtiyacım var.  Sadece benim bildiğim  konteyner kentte benim ile aynı durumda olan 5 kişi var.  Yanı sıra dul kadınlar ve yetim çocuklar var.” dedi

“Bu Konteynerlarda Hiçbir Geliri Olmayan İnsanlar Var. Ne Olacak Bu İnsanlar…”

Konteynerdan çıkması için tebligat gönderilen  85 yaşındaki Parkinson hastası Ali Polat ise yaptığı açıklamada yetkililere seslendi. Polat; “Ey yetkililer;  Bu deprem konteynerlarını kırıp atacaksınız. Bunun yerine bu konteynerları götürün bir boş alana koyun biz gidip orada yaşayalım.  Bedavada istemiyoruz. Gerekiyorsa para ile oturalım.  Bu kadar insan nereye gidecek?  Bu yetimler, maaşı olmayanlar ve hasta insanlar  nereye gidecek! Ben 60 sene vergi ödedim.  Ben bütün insanlar için sosyal konut yapmalarını istiyorum.  Benim kiraya geçme imkanım bulunmuyor. Kaldı ki 6 tane hastalığım var. Yürüyemiyorum.  Ama ben yine de kendimi düşünmüyorum.  Bu konteynerlarda hiçbir geliri olmayan insanlar var. Ne olacak bu insanlar…”   dedi.