Elazığ Gerçekleri

Şehrin en önemli ana arterlerinden biri olan Pertek Caddesi üzerinde bulunan Edibe Can Müftülük Sitesi mevcut haliyle adeta patlamaya hazır bir bomba gibi duruyor. Bölge genelinde büyük depremlerin beklendiği uzmanlar tarafından ifade edilip hasarlı binalara ile ilgili gerekli çalışmaların yapılmasına yönelik çağrı yapıyor. Ancak Elazığ’da Edibe Can Müftülük Sitesi’nin  yıkımını gerçekleştirmesi beklenen kurumlar  iki yıldır bu çağrılara kulak tıkamayı kendilerine görev biliyor.

İki Yıldır Yıkılmayan Binanın Altında İşletmeler Çalışmaya Devam Ediyor

Ağır hasarlı olduğu için müftülük tarafından boşaltılan binanın altındaki işletmeler ise hizmet vermeye devam ediyor. Olası bir depremde ağır hasarlı olması dolayısıyla yerle yeksan olacak binanın altındaki işletmelerin çalışmalarına nasıl müsaade edildiği merak konusu olurken  bu tablo Elazığ’da ki kurumların vurdumduymazlığının da adeta resmi oldu.

Ağır Hasarlı Konut ve Dükkanlara Uygulanan Tarife Bu İşletmelere  Neden Uygulanmıyor

Ağır hasarlı konutlarda oturan vatandaşlar ile ağır hasarlı dükkanlarda hizmet vermek isteyen  vatandaşları bu yapılardan  uzaklaştırmak için  ev ve dükkanların gazı , elektriği ve suyu kesilirken ağır hasarlı Edibe Can Müftülük Sitesi’ndeki işletmelerde bu tarifenin 2023 yılından bu yana uygulanmıyor olması da bu kafalarda soru işaretine neden oluyor.  

Olası Bir Depremde Ya da kendisi Çökerse  Bu Binanın Altında Kalacak Vatandaşların Hesabını Kim Verecek!

Her gün binlerce insanın kullandığı bir noktada bulunan ağır hasarlı bu bina olası bir felakete aday… Uzmanların her gün Tunceli ve Bingöl ‘de deprem beklediğini Elazığ’ında bu depremden etkileneceğini  ve önlem alınmasına yönelik çağrı yapmasına  rağmen Elazığ’ın yetkili kurumları ağır hasarlı bu devasa binayı yıkmıyor. Binanın bulunduğu caddeyi kullanmak zorunda olan vatandaşlar ise  yaşadıkları korkuyu şu sözler ile ifade ettiler; “ Bu bina ağır hasarlı ve devasa bir bina biz bu bölgede oturduğumuz için her gün bu binanın önünden geçmek zorundayız. Binanın önünden geçerken tedirginlik yaşıyoruz. İki yıl oldu bir binayı yıkamadılar. Yarın bu bina kendi kendine çökerse yada bir depremde çökerse ve insanlar altında can verirse bunun hesabını kim verecek? Yıksınlar artık bu binayı…”