Parası Olmayan Halk Boğazından Kesti Sektör Kilitlendi
Vatandaşların yaşamış olduğu ekonomik dar boğazdan en fazla etkilen sektör yeme içme sektörü oldu. Vatandaşların geçinebilmek için boğazından kestiğini ifade eden Elazığ Lokantacılar ve Tatlıcılar Odası Başkanı Zülfü Tarhan sektörlerinin zor günler geçirdiğini açıkladı.
Emeklilerin 12 bin 500 lira, asgari ücretlilerin ise 17 bin lira ile bir ayı geçirmeye çalıştığı ülkemizde vatandaşlar artık lokanta ve pastanelere gidemez oldu. Geçinebilmek için vatandaşların en temel ihtiyaç olan yemekten tasarruf etmesi lokantacıların ve pastanecilerin zor günler geçiriyor olmasına neden oldu. Elazığ Lokantacılar ve Tatlıcılar Odası Başkanı Zülfü Tarhan vatandaşların içinde bulunduğu ekonomik tablonun sektörlerini küçültmeye götüreceğini kaydederek esnafların artık iş yapmadığı için kepenk kapattığını ifade etti. Sektörlerinin eski günleri aradığını da belirten Tarhan sektörlerinin ayakta kalabilmesi için kredi desteğine ve yeni bir KDV düzenlemesine ihtiyacı olduğunu kaydetti.
“Geçinebilmek İçin İnsanlar Boğazlarından Kesiyorlar”
Yaşanan ekonomik tablonun geldiği noktaya dikkat çeken Elazığ Lokantacılar ve Tatlıcılar Odası Başkanı Zülfü Tarhan Vatandaşların artık lokanta ve pastanelere gidemediği dile getirdi. Başkan Tarhan; “Yılbaşından sonra tatlı ve yemekte zam olacak. Ancak bu zammın nedeni biz değiliz. Takdir edersiniz ki yeni yılda kiralarımıza ve kullandığımız her şeye zam yapılacak biz de bunu fiyatlarımıza yansıtmak zorunda kalacağız.
Şuanda iş yok. İş hacmimiz geçtiğimiz yıllara oranla çok ciddi boyutta düştü. Çünkü asgari ücretli tüketemiyor. Emekli tüketemiyor. Ev kiralarının 15 bin lira olduğu bir yerde emeklilerimizin aldığı maaş 12 bin 500 liradır. Tablo bu kadar nettir. Bu insanların dışarıda yemek yeme gibi bir şansı bulunmuyor ki… Ekonomik krizin yaşandığı dönemlerde geçinebilmek için insanlar ilk olarak boğazlarından kesiyorlar. Şuanda da bir ekonomik kriz yaşandığı için insanlarımız geçinebilmek için boğazlarından kestiler. ”dedi
“Biz De En Az Vatandaşlarımız Kadar Mağduruz “
Vatandaşlar kadar kendilerinin de ekonomik koşullar nedeniyle mağdur olduğunu belirten Tarhan; “Mevcut durumda insanlarımız aileleri ile birlikte ayda kaç defa yemek yiyebilirler? Üç beş arkadaş bir araya gelip kaç kere bir lokantada yemek yiyebilir? Bu şartlar altında çıkacak olan hesap vatandaşların gücünü zorluyor. Ancak biz de en az vatandaşlarımız kadar mağduruz. Bu tablonun devam etmesi halinde sektörümüz çok ciddi düzeyde küçülecektir. Şuana kadar çok sayıda esnafımız kepenk indirdi. Gelecek günlerde de çok sayıda esnaf kepenk indirecek. Esnafımız işletmesini zarar ettiği için kapatmak zorunda kalıyor. Müşteri olmayınca hazırladığımız yemek ve tatlıları kime satacağız? Esnaflarımız müşteri olmadığı için binbir emekle hazırladığı tatlı ve yemekleri dökmek zorunda kalıyor. Bizim sektörümüzde üretilen ürünlerin aynı gün tüketilmesi gerekiyor. Hazırladığımız ürünleri bekletme şansımız yok. İş yapmamasına rağmen esnafımız ertesi gün yine aynı ürünleri yeniden yapmak zorunda kalıyor. Bu durum sermayelerini tüketmelerine ve iflas etmelerine neden oluyor. Vatandaşlarımızın ekonomik şartlarının kötü olmasından dolayı zarar eden sektörlerin başında geliyoruz. “ifadelerini kullandı
“Maalesef Bugüne Kadar Attıkları Bir Adım Yok”
Çok yüksek maliyetlerle ayakta durmaya çalıştıklarını dile getiren Tarhan sektörlerinin ayakta kalabilmesi için yapılması gerekleri ise şu şekilde sıraladı; “Çok yüksek maliyetler ile iş yapmaya çalışıyoruz. Bu maliyetlerimiz dışardan görünmüyor. Ancak sektörümüz maliyetlerden dolayı gerçek anlamda kar edemiyor. Yüksek maliyetlerin olduğu bir sektörün bir de iş yapamadığını düşünürseniz içinde bulunduğumuz şartların ne kadar ağır olduğunu görürsünüz. Örneğin bir ay zarar eden bir işletmenin aralıksız altı ay kar etmesi gerekiyor ki o bir aylık zararı kapatabilsin. Şuanda lokantacılarımızın ve tatlıcılarımızın hepsinin kasaba, manava ve diğer tedarikçilerimize borçları var. Para kazanan bir sektör olsaydık borçlu kalmayı ister miydik?
Bu tablonun sonlanması için esnaflarımıza bir can suyu sağlanması lazım. Bir şekilde piyasanın yeniden canlandırılabilmesi için faizsiz kredi desteği sunulabilir. Yanı sıra KDV uygulamasının gözden geçirilmesi gerekiyor. Bildiğiniz üzere temel gıdada KDV oranı %1 ancak bu KDV’nin bizden çıkışı %10’u buluyor. Mevcut uygulama sadece büyük market zincirlerine yaradı. Bu uygulama ne devlete, ne de vatandaşa bir katkı sunmadı. %1 denilen KDV esnafımızdan %10 olarak çıkıyor. Bu durum resmen bir yük olarak esnafımızın sırtına yükleniyor. Defalarca ilgili mercileri bilgilendirmemize rağmen maalesef bugüne kadar attıkları bir adım yok. Zincir marketler çok yüksek cirolar yapmasına rağmen %1 ile vergi öderken biz gariban esnaflar %10 vergi ödüyoruz. “
Benzer Haberler
Erol’dan Milli İrade Dersi
Türkoğlu Güzellik Salonu Görünümlü Masajcılara Dikkat Çekti
ADD Gericilerin Katlettiği Kubilay’ı Unutmadı
İYİ Parti’den Ziyaret Değerlendirmesi
Elazığ’ın Havası Ortalamanın Üstünde
Erol Geçiş Garantili Köprüye Ve Şehir Hastanelerine Dikkat Çekti
Vali Hatipoğlu Vatandaşın Aidat İsyanını Duyacak Mı?
Elazığ’da Her Gün 33 Olay Meydana Geldi