Saadet Partisi’nden Çocuk Hakları Duyarlılığı
Saadet Partisi Elazığ İl Başkanlığı Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla bir alış veriş merkezinde çocuk temalı sergi düzenlendi.
Gerçekleştirilen sergiye Saadet Partisi Elazığ İl Başkanı Abdullah Akın, Saadet Partisi Yöneticileri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Saadet Partisi Elazığ İl Kadın Kolları Başkanı Meral Sertdemir, sergide yaptığı açıklamada; “Bugün 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü vesilesiyle karşınızda bulunmaktayız. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayınlanmış verilerine göre Türkiye nüfusu 85 milyon kişinin 22 milyon’unu çocuklar oluşturmaktadır. Nüfus projeksiyonlarına göre çocuk nüfusu giderek azalmaktadır. Hâlbuki bir ülkenin en büyük sermayesi insandır.” dedi.
“Ortaöğretime Başlama Oranları %92 İken Tamamlama Oranı %77,9 dur”
Başkan Sertdemir eğitim ile ilgili olarak yaptığı değerlendirmede; “Çocuklarımızın okullaşma oranlarının her yıl artması bizi sevindirmektedir. Ortaöğretime başlama oranları %92 iken tamamlama oranı %77,9 dur. Ergenlik dönemindeki çocukların eğitimden kopması önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.
Ortaöğretim düzeyinde okul terklerini önlemek amacıyla, okul psikologları ve rehberlik hizmetleri yaygınlaştırılmalı, öğrencilerin sınav kaygısı, ailevi sorunlar ve sosyal çevre baskılarıyla baş etmelerine destek sağlayacak psikososyal programlar ulusal müfredata entegre edilmelidir. Engelli çocuklar, mevsimlik işçi ailelerinin çocukları, mülteciler ve azınlık grupları için esnek eğitim modelleri oluşturularak, uzaktan eğitim, hibrit sistemler ve mobil eğitim birimleri gibi yenilikçi yöntemler devreye sokulmalıdır.
Okulların fiziki altyapısı ve uzman personel kapasitesi artırılmalıdır. Bu politikalar, yalnızca bireysel başarıyı değil, toplumsal kalkınmayı da destekleyecek bir eğitim reformu anlayışının parçası olmalıdır.”dedi
“Yoksulluğun Çocuklar Üzerindeki Etkileri Oldukça Kapsamlıdır”
Yoksulluğun çocuklar üzerindeki etkilerine de değinen Sertdemir; “Küresel bir sorun olan yoksulluğun; çocukların sağlığı, eğitimi, sokakta yaşamaları, çalıştırılmaları, suça yönelmeleri, ihmal ve istismar edilmeleri, dışlanmaları gibi pek çok olumsuz sonuç doğurduğu tartışmasız bir gerçektir. Yoksulluğun çocuklar üzerindeki etkileri oldukça kapsamlıdır ve bu etkiler düşük eğitim düzeyi, kötü sağlık koşulları, erken yaşta hamilelik, madde bağımlılığı, suç işleme, anti-sosyal davranışlar, düşük gelir, işsizlik ve uzun süreli sosyal yardıma bağımlılık gibi sorunlar beraberinde getirmektedir. Çocuklarımız bu kadar yoksul ve yoksunken seçim dönemleri çizilen refah tabloları kimi kapsamaktadır? Neden o refah ve müreffeh Türkiye’nin kaynaklarını bizim çocuklarımız kullanamıyor?
Şiddetin hâkim olduğu, güvenliğin sağlanamadığı ve yoksulluğun derinleştiği toplumumuzda maalesef ki en ağır bedeli çocuklarımız ödüyor. Özellikle de kız çocuklarımız...
Türkiye'de çocuk olmak... Narin olmak demek… Şirin olmak demek.., Leyla vardı hani dört yaşında… Hatırlamazsınız belki Zaza ailenin 12 yaşındaki çocuğu Ceylan Önkol’u... Şırnak’ta sokağa çıkma yasağı olduğu için cenazesi buzdolabında bekletilen Cemile... Ve daha içimizin ateşinin sönmediği İzmir’de anneleri hurda toplayıp eve yiyecek getirebilsin diye beklerken, beş küçük yavrumuz yanarak hayatını kaybetti. Dursun Kaan Taşçı, Miraç Çiçek ve ne yazık ki daha niceleri. Birde bunlara çeteler diyarına dönüşen ülkemde yeni doğan çetesi eklendi…
Türkiye’de istismar vakalarında çocukların %24,7 si fiziksel, %49,4’ü cinsel şiddete maruz kalıyor Tuz bitti kara göründü… Daha kaç evladımızı kurban vereceğiz? “ ifadelerini kullandı.
“O Çocuklarımızın Bir Veri Değeri Bile Yok Mu Sizin Gözünüzde? “
Kayıp çocuklara da dikkat çeken Sertdemir açıklamalarını şu şekilde sürdürdü; “Kaybolan çocuklarımız kaybolan yok olan yarınlarımızdır. Bu ülkede her yıl yüzlerce çocuk kayboluyor. Bunlardan bir kısmı istismara uğramakta veya cinsel sömürüye maruz kalmakta. Kaybolan çocukların büyük çoğunluğu, yeterli koruma önlemleri olmadığından ya da yasaların etkin şekilde uygulanmamasın kaynaklanmaktadır. Peki, ya kaybolup bulunamayan çocuklarımız… O çocuklarımızın bir veri değeri bile yok mu sizin gözünüzde? Onların acılı aileleri gözü yaşlı bir bilinmezi beklerken siz yetkililer neyi bekliyorsunuz? Çocuklar için güvenli bir Türkiye mümkün. Çocukların eğitim ve sağlık hizmetlerine erişimini artıracak, yoksulluk döngüsünü kıracak aile destek programları geliştirilirken, dezavantajlı bölgelerde eğitim altyapısı güçlendirilmelidir. Kayıt dışı Çocuk işçiliğiyle mücadelede sıkı denetimler ve ağır yaptırımlar uygulanmalı, istismar ve erken yaşta evliliklere karşı caydırıcı hukuki düzenlemeler hayata geçirilmelidir.
Kayıp çocuklarımız hakkında öncelikli olarak bilgiler toplumla paylaşılmalı ve dünya sektörüne dönüşen çocuk kaçakçılığına karşı acil tedbirler alınmalıdır. Acil uyarı sistemleri ve ulusal bir veri tabanı oluşturulmalı, toplumsal farkındalık kampanyalarıyla aileler ve sivil toplum örgütleriyle iş birliği artırılmalıdır.
Çocukların sağlıklı, güvenli ve eşit fırsatlara sahip bir ortamda büyümesini sağlayarak, Türkiye’nin geleceğine yapılacak en önemli yatırım gerçekleştirilecektir. Çocuklarımıza sahip çıkmalıyız. Çünkü ailenin geleceği olduğu gibi, milletin ve devletin geleceğidir. Bir çocuk bir dünya değil bin dünyadır. Bu duygularla konuşmama son verirken dünya haklarının sahip çıkmaya çalıştığı lakin dünya liderlerinin beş maymunu oynadığı Filistin’de ki çocuklara selam olsun. Özgür Filistin şarkılarının Türkiye’de ki çocuklarla özgürce söyledikleri günleri yaşamaları dua ve temennileriyle Allah’a emanet olun.”
Benzer Haberler
Erol’dan Milli İrade Dersi
Türkoğlu Güzellik Salonu Görünümlü Masajcılara Dikkat Çekti
ADD Gericilerin Katlettiği Kubilay’ı Unutmadı
İYİ Parti’den Ziyaret Değerlendirmesi
Elazığ’ın Havası Ortalamanın Üstünde
Erol Geçiş Garantili Köprüye Ve Şehir Hastanelerine Dikkat Çekti
Vali Hatipoğlu Vatandaşın Aidat İsyanını Duyacak Mı?
Elazığ’da Her Gün 33 Olay Meydana Geldi