Elazığ Gerçekleri

Elazığ’ın, ulusal ve uluslararası alanda  temsil edilmesini sağlayan ve Elazığ’ın yaşadığı problemlerin çözülmesi için  ortaya koyduğu çabalar dolayısıyla  kamuoyunda Elazığ’ın sesi olarak bilinen CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol’un, TBMM Başkanvekilliği için adaylığını açıklaması şehirde büyük bir heyecana neden oldu. AKP iktidarından yıllardır bakan talebinde bulunan ancak bu talebi karşılanmayan Elazığ’ın  bürokratik olarak en üst düzeyde temsil edilmesi için son şansı Gürsel Erol oldu.

 Tüm Elazığ AKP iktidarından yıllardır bekleyip alamadıkları bakanlığa vurgu yaparak CHP Genel Merkezi’nden  yüzlerini güldürmelerini ve CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol’u TBMM Başkanvekili Adayı olarak belirlemesini istedi.   Tüm Elazığ’ın gözünün ve kulağının 23 Mayıs’ta CHP’nin TBMM Başkan Adayı, TBMM Meclis Başkan Vekili ve TBMM Grup  Yöneticileri’nin belirleneceği iddia edilen  kapalı grup toplantısında olacağını ifade eden vatandaşlar AKP’nin Elazığ’a vermediği değeri CHP’nin vereceğini umut ettiklerini de ifade ettiler.

“ Zor Olanı Seçti Zor Olanı Başardı Yine Başaracak”

Çok sayıda vatandaş  CHP Elazığ Milletvekili  Gürsel Erol’un TBMM Başkanvekilliği için aday olduğunu açıklaması üzerine Erol’un  Türkiye ve Elazığ için önemine dikkat çeken paylaşımda bulundular.  Vatandaşlar yaptıkları paylaşımda şu ifadelere yer verdiler; “ Tunceli’den Elazığ’a… Umutsuzluğun kol gezdiği yerlerde inancın, vazgeçmemenin adıdır Gürsel Erol…  2015’te CHP’nin milletvekili çıkaramadığı Tunceli’de doğan boşluğu sadece doldurmakla kalmadı. O boşluğa yeniden umut, yeniden inanç yazdı.

Yetmedi… Partisinin 41 yıl boyunca temsil edilemediği Elazığ’a yürüdü. Herkes; ‘zor ‘ dedi.  Sadece seçim kazanmadı. Ön yargıyı , umutsuzluğu , sessizliği yendi.  O, sadece bir siyasetçi değil; dürüstlüğüyle, kararlığıyla, halkın içinde dimdik yürüyen bir devlet adamıdır. Her zaman önce inandı, sonra inandırdı.  O inancın kökleri; TBMM ‘nin ilk yıllarına dedesi Diyap Ağa’ya kadar uzanır. Diyap Ağa; meclis kürsüsünden vatanı savunmuştu. Bugün torunu halkın kürsüsünde adaleti, hakkı ve sesi savunuyor. Cumhuriyet’in mayasında ne varsa, onun yolculuğunda da o var. Cesaret, vicdan ve halk… Gürsel Erol; sesini değil sözünü yükselten, makama değil millete yaslanan, sadece kazanan değil; hem hak eden , hem de hakkıyla kazanan…”